Saat 06:05 idi.Perdelerin acik pencereyle dans edisi gozume takiliyor.Odayi suzmeye basliyorum. Yerde fotograflar,icinde hikayeleri olan parcalanmis kagitlar, cirkin ve yesil rengindeki vazo icinde solmus papatyalar, yanimizda bir cekmece ustunde; iki bos sarap bardagi bir bardak agzina kadar dolu su ve bir defter. Tam karsimizda bir otobus resmi icinde bir kadin. Yalniz bir kadin. Huzunlu. Anlatmak istedigi cok seyi olup sessiz kalmayi secen bir kadin gibi. Sonra kenetlenmis ayaklarimiza bakiyorum. Ve bir yatak. Tek kisilik. Icinde asik olmayan iki insan.